1. kendimden ziyade, etrafımdaki insanların ölmesinden hatta tanımadığım bir insanın gözlerimin önünde yaşamına son vermesinden çok korkuyorum. buna iki kez şahit oldum, ikisini de tanımıyordum. birine anneannemle aynı odayı paylaşan bir kadında, diğerine ise otogarda muhtemelen kalp krizi geçirmekte olan yaşlı bir adamda rastladım. ikisini de hiç unutmam. öyle ani ve öyle sarsıcı bir gerçek ki bu; ne el atıp bir yardım uzatabiliyorsun ne de susup öylece kalabiliyorsun.

    yaşamak, ölümün aslında bir nebze uzağında olduğunu düşündürmüyor insana. geride kalan her günün aslında insanı ölüme yaklaştırdığını fark etmeden yaşıyoruz. güneşin kaçıncı kez doğduğunda öleceğimizi bilmeden devam ediyoruz ya da hangi gecenin son gece olduğunu. ürkütücü geliyor çoğu zaman. kimi zaman da bu ürkütücülüğe kendi ellerimle son vermeyi düşünüyorum. ne eksilir ki?